Pages

22 Ekim 2010 Cuma

Ekim-Aralık Aylarında Tavsiye Edilen Ucuz ve Konforlu Oteller

Sürekli yenilerini ekleyeceğim bu bölüm de özellikle sunduğu konfor ve lükse göre fiyat olarak oldukça ucuz kalan otelleri özellikle tespit edip paylaşmaya çalışacağım.Bir çoğunuzun bileceği gibi otel fiyatları dönemsel olarak değişiklik gösteren  bir yapıya sahip.Her otelin kendi içinde farklı fiyat politikalarından kaynaklı dönemsel değişikliklere sık sık rastlayabilirsiniz.Bu nedenle otellerin fiyatlarını aşağı çektiği dönemleri değerlendirmek haberdar olmak önemlidir.Şimdi şu dönede en çok tercih edilen bölgelerden oteller tavsiye etmeye çalışacağım.

Le Chateau De Prestige Resort :

Antalya Kemer bölgesinde doğa ile denizin bütünleştiği eşsiz Göynük kanyonlarının yer aldığı beldede bulunmaktadır. 40.000 metrekarelik bir alan üzerine her blok cephesi açık şekilde inşa edilen yapının görüntüsü şato şeklinde 
Ayrıca yeşillikler ve şelaleler içinde huzurlu atmosferi ile göl evleri bulunmakta. Özel plajı mavi bayrak ile ödüllendirilmiştir.
Bu oteli kalabalık genç arkadaş gruplarının tercih etmesi çok daha isabetli olacaktır.Çünkü 5 yıldızlı otel hizmeti olmamasına karşın otelin konumu mimarisi aktivite alanlarının çeşitliliği fiyatlarla kıyaslanınca oldukça iyi.

Şu dönemki fiyatının ortalama 47 ile 60 tl arasında.Sanıyorum ki tatil arayanlar özelliklede ekonomik tatil arayanların oldukça ilgisini çekecektir.
Çok çeşitli spor aktiviteleri yapabileceğiniz tesiste : tenis, masa tenisi, bilardo, bowling, voleybol, basketbol, fitness salonu, aerobik, step, dart, muz, jet ski, su kayağı, sörf kursu, rüzgar sörfü(sertifikalı) yapabilirsiniz. Ayrıca büyük açık havuz (çocuk bölümlü), kaydıraklı açık yüzme havuzu, yarı olimpik açık havuz, kapalı havuz (çocuk bölümlü), thalasso havuzu bulunmaktadı
Yakın merkezler ise ;Kemer - 9 km  Antalya - 30 km  Antalya Havalimanı - 40 km sahile olan uzaklığı 200 m

                                                                                   Queen Elizabeth Elite Suite Hotel Spa
Orijinal transatlantik mimari dizaynına benzetilmeye çalışılan ve çoğunluğu Suite odalardan oluşan Queen Elizabeth, Göynük te.
Göynük , hemen arkasında dağ ve orman, önünde masmavi denizi ve koyları ile Akdeniz ´ in en müstesna köşelerinden birisi…

En teresan mimarisi konforun buluştuğu tesiste şu dönemde karşılaşacağınız fiyatlar karşısında hayrete düşebilirsiniz.Kişi başı herşey dahil gecelik fiyatlarının 64-70 TL arasında fiyatları değişiyor.Belkide evinizde günlük harcamanızdan çok daha uygun olacaktır.Ancak bu tesis için de balayı,çift,aile konaklamalarından ziyade kalabalık arkadaş grupları için öneririm.Eğlenceli zaman geçirmek mümkün

en Elizabeth Elite Suite Hotel Spa

Queen Elizabeth Elite Suite Hotel Spa

11 Ekim 2010 Pazartesi

Tekirdağ'ından Sevgilerle


Kızanlaa bakın şındı size ne anlatçam (eğlenceli hale getirmek için lütfen karakterleri yazıldığı gibi okuyun imla hatası yoktur bu bizim orijinal ağzımız)
Bu bizim epimizi çingene sananla var ya biluyum aga onlaan epsi  bizi çekemediğinden böyle yapar. Bi keret biz öyle diyenleen epsinden daa asil türküzdür.
Şındı benim güzel memleketçaazım Tekirdağında sürüsüylen farklı insancık yaşar. Biz mesela Gacalızdır yani göçmen türkmen buyları, akıncı beyleenin turunları. Geldiğimiz yer de ya kunya karamandır. Bi de emen araya ekleyim. Ben 5. Ömer babam da 4. Şaban. Adettir bizim sülalede didenin adını koymak erkek evlada. Erkes bekliyo benden şındı 5. Şabanı. Tek ben kalmışım bunu yapabilcek başka erkek kardeş yoktur. Devam edelim; bu gacallaada çingenelik yoktur atta romanlık bile yoktur bea. Aga bunlar sevmez çingeneleri çingeneler de bunlara bayılmazlaa zatten.  Erneyse bi de maacırlar vardır. Bunlaa da balkanlardan geri gelmiş olanlaadır. Zamanında Bulgaristan rusya ve yunanistandan anavatanlaana dönmüşler. Ee şındı bunla da kırma da vardıı safkan da. Bilemeyiz ki biz.
Neyse bizim aazlaamız da farklıdır bu çingeneleeeden. Ama orijinal Trakyalı üjbejci olur. Çingene de direk dukuz sikizci!
Şimdi de güzel şehrimiz Tekirdağ’ın tarihte ve günümüzdeki durumuna bir genel bakış yapalım. Bu sefer ciddiyiz. Şşşş :)

Tekirdağ, Türkiye’nin Avrupa kısmında doğu Trakya’da bir merkezdir. Bağlı olan ilçesi endüstriyel merkez olan Çorlu’nun aksine Tekirdağ daha sakin ve daha hoş bir şehirdir. Şehrin nüfusu 2009 sayımına göre 140.535’dir. Şehirde Bulgaristan ve Macaristan fahri konsoloslukları bulunmaktadır.
Tekirdağ’ın tarihi isimleri arasında Rodosto, Bisanthi (Bizans zamanı) ve Rodosçuk, Tekfur Dağ (Osmanlı zamanı) bulunmaktadır. Tekfur Dağ ismi Bizans’taki feodal beyleri temsil etmek için konulduğu söylenir. Daha sonra şimdiki ismi olan Tekirdağ olarak evrime uğramış ve T.C. zamanında da bu isim yasallaşmıştır.
Bulunduğu Yer
Tekirdağ, Marmara denizinin kuzeyinde İstanbul’un 135 km batısında yer almaktadır. Şehre ismini veren Tekir Dağı’nın eteğinde yer alan Tekirdağ koyu gerçekten resmedilmeye değer güzelliktedir. Kuzeye doğru uzanan Tekir Dağı’nın yüksekliği yaklaşık olarak 2000 metredir. Tekirdağ ve Şarköy arasında bir de Ganos Dağı bulunmaktadır.

Tarihi
Tekirdağ şehrinin tarihi milattan önce 4000 yılına kadar uzanmaktadır. Eski yunan şehri Rodosto’nun Samianlar tarafından kurulduğu söylenmektedir. Xenophon’un Anabasis adlı eserinde Trakyalı prens Seuthes’in krallığının bir parçası olarak adı geçmektedir. Justinian I tarafından 6. Yüzyılda restorasyonu Procopius tarafından tarihe geçirilmiştir. 813 ve 1206 yıllarında Rodosto Savaşı’nın ardından Bulgarlar tarafından 2 kez yenik düşmesine rağmen yine de Bizans tarihinde önemli bir yer almıştır. Ayrıca 1204-1235 yılları arasında Venedikler tarafından hükmedilmiştir.
Osmanlı zamanında ise Rumeli, Kaptanpaşa (merkezi Gelibolu) eyaletinin bir parçası olarak Siliste ve Edirne ile beraber yer almıştır.
1905 yılında şehrin nüfusu 35.000 civarında idi ve bunların yarısını Yunanlılar oluşturuyordu. Daha sonra 1923 yılında vatandaş değiştirme anlaşması ile Batı Trakya Türkleri ile yer değiştirildiler.
Tekirdağ uzun bir süre Edirne ilinin deposu gibi olsa da daha sonra Meriç ırmağı üzerinde demiryolunun son durağının Alexandroupolis olması ile ticaret konusunda oldukça büyük yara almıştır.

Bugün Tekirdağ
Tekirdağ birçok tatil yöresinin adresidir ve yapılan 4 şeritli otoban sayesinde de İstanbul’a sadece 2 saatlik bir mesafededir. Şarköy, Mürefte ve Kumbağ Türk turistler arasında oldukça popülerdir. Fakat çoğu yazlık ve tesisler deniz kıyısına özensiz ve düzensiz bir şekilde yapıldığı için kıyılar şu anda olması gerekenden çok daha fazla bina ile doludur. Giderek Marmara denizindeki kirliliğin artması da buradaki turizmi baltalamıştır. Fakat yine de denize girmeye elverişli plajları mevcuttur. Şarköy plajı geçtiğimiz yıllarda mavi bayrak alabilmeyi başarmıştır.

Tekirdağ limanı sayesinde oldukça önemli bir ticaret yolu haline gelmiştir. Yeni yapılan liman ve buna eklenen demiryolu da burayı Trakya’nın en önemli rotalarından biri yapmıştır. Martas ve Botaş firmalarının ana terminalleri burda bulunmaktadır ve bu 2 şirket Trakya’da ticarette önemli bir paya sahiptir.
Şehrin neredeyse Osmanlı’dan kalma bütün ahşap binaları yerini betonarme apartmanlara bırakmıştır. Mimar Sinan tarafından 16. Yüzyılda yapılmış olan Rüstem Paşa Camii ve daracık sokakları haricinde Osmanlı’dan pek fazla eser kalmamıştır. Şehirin antik çekiciliği olduğunu söylemek yanlış olur.
Şehir ziyaret etme sebebi genel olarak lezzetlerinden dolayıdır. En meşhurları Tekirdağ Köftesi (ki Türkiye’de en iyi 10 lezzet arasına girebilmiştir) Tekirdağ Rakısı ve Peynir Helvasıdır. Adında ve içinde peynir olmasına bakmayın bu tatlıda peynirin kokusu veya tadını almanız imkansızdır.
Kıyıdan uzak bölgeler Türkiye’nin en verimli tarım arazilerinden olan Ergene havzasını barındırır. Genel olarak üretim ayçiçeği (yerel halk ağzıyla “gündöndü”), buğday, kiraz, karpuz ve tabii ki Tekirdağ rakısına o mükemmel tadı veren yüksek kalite üzümleri üzerine yoğunlaşmıştır. Ayrıca yerel tatlı kırmızı şarap da tatmaya değer lezzetlerdendir.
Tekirdağ merkezden çıkan Muratlı, Lüleburgaz yolları 4 şeritli otobanlardır.
Tekirdağ rakı fabrikasının yanında bir hapishane bulunmaktadır ayrıca Muratlı yolu üzerinde yeni bir tane daha inşa edilmiş ve aktif edilmiştir.
Şehir 2006 yılında Trakya üniversitesinden ayrılarak kurulan Namık Kemal Üniversitesinin merkezini barındırmaktadır. Üniversitenin 3 adet fakültesi vardır. Üniversite şehrin İstanbul yolu üzerinde doğu çıkışında bulunmaktadır.

Politika
Son seçimde görev başına gelen CHP’li belediye başkanı Adem Dalgıç oldukça iyi iş başarmaktadır. Şehir genel olarak sol görüşlü vatandaşlardan oluşmaktadır.
Şehir için tarihte önemli olan kişiler vatan şairi Namık Kemal, Macar prensi Francis II Rakoczi (burada bir müddet sığınmıştır ve evi müze olarak kullanılmaktadır.) ve Tekirdağlı Hüseyin pehlivandır.

Önemli Yerler
Rakoczi Müzesi: 17. Yüzyıl Türk evi olan bu yerde Macar Halk kahramanı Francis II Rakoczi sürgün edilmesinden sonra 1720 den 1735 de vefat edene kadar yaşamıştır. Müze Macaristan hükümetine aittir ve oldukça fazla ziyaret almaktadır. Ayrıca 2 ülke arasında iyi niyetler de oluşturmuştur.
Panagia Kilisesi: Liderleriyle beraber mülteci olarak gelen diğer Macarlar’ın mezarları ve bazı Latin yazıtların bulunduğu yerdir.
Namık Kemal Evi: 19. Yüzyıl kahraman vatan şairi Namık Kemal’in doğduğu evin temsilidir. Hayatı, şiirleri ve yaptığı işler anısına müze olarak kullanılmaktadır.
Ayrıca en önemlilerinden biri de Atatürk anıtıdır. Bu anıtın en büyük özelliği yaşarken Atatürk’ün ölçülerine göre birebir yapılmış tek heykeldir. Şehir merkezinde bulunmaktadır.
Ayrıca şehrin en önemli aktivitesi de 46 yıldır her yıl haziran ayında düzenlenen Kiraz Festivali'dir. Festival benim babaannemin de köyü olan Naip köyünde başlar ve Türkiye'nin en ünlü sanatçıları sahne alır. Konserler standlar hepsi Tekirdağ sahilini renklendirir.

18 Eylül 2010 Cumartesi

Muğla Ula Akyaka Beldesi

Türkiye’nin en Güney Batı ucundaki Muğla ili Ula ilçesi  sınırları içinde yer alan Akyaka, Gökova körfezinin doğu ucundadır. Marmaris ile Muğla’yı birleştiren yolun yaklaşık olarak orta noktasında bulunan Akyaka Beldesinin kışın 4000 dolaylarında olan nüfusu, yaz aylarında 10 bine ulaşmaktadır.
Gökova körfezinin bittiği yerde, 1000 m.lik Sakar tepe dağı ile kuzeyden, Gökova ovası ile güneyden kuşatılan Akyaka, bu konumu ile belki de Türkiye’nin en güzel yarleşim alanlarında biridir. “Gökova” ovasının sazlıklarına gelen yüzlerce değişik kuş çeşidi ile Akyaka ziyaretçilerine unutulmaz manzaralar sunar.Bu değerli kuşların korunması Akyaka belediyesi tarafından özenle sağlanmaktadır.

Tarihi :
Antik çağlardan beri üzerinde yerleşim olduğu düşünülen Akyaka yakın yıllara kadar gözlerden uzak küçük bir balıkçı köyü ve Türkiye'nin bakir
cennet köşelerinden biri olarak biliniyor. Akyaka’nın geniş kitleler tarafından tanınması 1970’lere dayanır. İlk olarak o yıllarda küçük çaplıda olsa turizm faaliyetleri başlamıştır.
Çevre il ve ilçelerden ve büyük şehirlerden gelen ziyaretçiler Ak
yaka’nın bakir doğası yazın bile hiç kesilmeyen meltemi için Akyaka’da yazlık evler turistik tesisler inşa etmeye başlamışlar dır.1980'lerdeki turizm patlaması
  ile birlikte Akyaka bugünkü "turistik belde" görünümüne ulaşmıştır

Akyaka'da en çok dikkat çeken noktalardan biride beldenin özgün mimarisidir.Kendine has mimarisi ve nakışlı evlerinde en büyük pay şair aynı zamanda mimar Nail Çahırhan 'a aittir.

Coğrafi Konum ve Özellikleri :

Akyaka'nın en sevilen sahilllerinden biri ise Çınar plajıdır. Ören yolu üzerinde bulunan Çınar plajının Akyaka ile arası yaklaşık olarak 3 km.dir. Çınar plajı yolu takip edildiğinde Akbük Koyu’na oradan da Ören (Gereme Keramos)’a ulaşılır.

Akyaka'da alternatif bir ziyaret güzergah ise Kadın Azmağı adı ile anılan ve doğal güzellikleri ile meşhur su kaynağıdır. Beldede su sporları sörf kano rahatlıkla yapılabilir dağ bisikleti ile çevre gezilebilir. Kısa mesafede Azmak Irmağı'na uzun mesafede ise Sedir Adası'na deniz yolu ile düzenli gidiş geliş yapılmaktadır. Kadın Azmağı'nın en sevimli ama gizli konuğu su samuru (lutra lutra) ünlüdür.



Akyaka’nın kuzeyindeki Sakartepe'de ise yamaç paraşütçülüğü için oldukça müsait bir zemine sahiptir.Ve yamaç paraşütçülerinin gözde mekanlarından biridir. Akyaka'da tarım ile uğraşan çok az kişi kalmış olmasına rağmen toprakları sulak ve verimlidir. Önceleri geçimleri çiftçilik ve hayvancılık olan yerli halk son 10 yılda hızlı bir şekilde gelişen turizm sektörü ile tarım ve hayvancılıktan uzaklaşıp turuzimci kimliğe bürünmüşlerdir.
Akyaka beldesi ege kıyılarının bir çok turistlik mekanları gibi mimari bakımdan son derece özelliklidir ve beldede tek tip mimari zorunluluğa vardır.Bölgeye Bitişik yapılaşma olmayan Ula'nın eski evleri örnek alınarak günümüzün modern mimarisi ile birleştirilerek Akyaka'ya has bir sentez oluşturulmuştur. Doğal güzelliğe zıtlık yaratmayan içinde ve dışında ahşap işlemeleri bol yöreye özgü Muğla bacalarıyla iki katlı çiçekli bahçeleriyle ula tavanlarıyla evler inşa edilmiştir. 1983 senesinde Ağa Han Mimarlık Ödülü'nü mimarlık eğitimi olmamasına karşın kendi yaptığı ve geleneksel mimariyi taşıyan eviyle Nail Çakırhan kazanmıştır.

Tarım arazisi, zeytinlik alanları harici Akyaka'nın çevresi gür ve sık çam ormanları ile çevrilidir. Deniz ve orman iç içe girmiş doğal bir güzellik oluşturuyor. Hatta o kadar ki çam ağaçlarının denizin üzerine uzanan dallarından kendini denize bırakanları ile bile karşılaşmanız mümkün.


Genelde orta yaş ve üstü kesimin ziyaret ettiği beldenin kendi çapında bir hareketliliği vardır. Daha fazla hareketlilik ve eğlence isteyenler 30 km uzaklıkta olan Marmaris'i değerlendirebilirler. Akyaka'da birçok ihtiyacınızı bulabilir karşılayabilirsiniz. Günlük,taze ve köy üretimi sebze pazarı, balık restoranları, aperatif atıştırabileceğiniz ekonomik lokantalar, zengin çeşitleriyle marketler, PTT, oteller, pansiyonlar, beldede yaygın olan apartlar, orman kampı, terzisi, camcısı, kasabı, hırdavatçısı ile hizmetinizde. Ancak belde de tek eksik bankanın olmaması. Konaklamada büyük oteller haricinde pek yaygın olmasa da alışverişlerinizde ve restoranlarda kredi kartı kullanabilirsiniz. Para ihtiyacınız için her yarım saatte hareket eden dolmuşlarla Muğla'ya gidip gelebilirsiniz. Akyaka'nın havası fazla nemli olmadığından sıkılıp bunalmazsınız.

Beldenin özelliklerinden olan ve halk dilinde Deli Mehmet dedikleri 10-15 günde akşamları tozu toprağı birbirine katıp serinleten çok şiddetli rüzgarı vardır. 9 aya yakın bir dönem güneşli ve sıcak geçer, hatta güneşli kış günleri soba yakmaya ihtiyacınız dahi olmaz. Akyaka'da alternatif olarak gidip görebileceğiniz deniziyle, sahiliyle, ormanıyla ve güzel bir Kadın Azmağı (su kaynağı) ile birçok doğal güzellik var. Ayrıca kuşlarla ilgileniyorsanız zengin bir nüfus ve çeşitliliğe sahip kuşları özellikle sabahın erken saatlerinde doyasıya gözlemleyebilirsiniz. Hepsinin birbirilerinden güzellikleri ve insana yaşattığı duygular farklı.Tabii ki önceden rezervasyon yaptırmanızda fayda var. Genelde aileler geniş apartları, çiftler ise pansiyonları tercih etmekteler. Pansiyon ve oteller kahvaltı dahil fiyatları olmakla birlikte apartlarda mutfak sistemi kurulmuş olup kendi yemeğinizi kendiniz hazırlayabilirsiniz. Bunun yanında beldede yüzme havuzlu lüks villalarda bulabilmeniz mümkündür.


.





17 Eylül 2010 Cuma

İstanbul’a Yakın Tatil Bölgeleri

Keşan Erikli Yayla Köyü :
Yayla sahili; Saroz Körfezinin küçük, şirin, bakir turizm yerleşimlerinden. Alışılagelmiş tatil anlayışının biraz dışında çok özel bir köy. Siz de eğer teknoloji ve kalabalıktan sıkıldıysanız bu
köyü tercih edebilirsiniz.
Otellerin, gece clublerinin henüz keşfetmediği köyde günlük kiralayabileceğiniz yazlıklar mevcut. İstanbul’dan her saat bulabileceğiniz otobüslerle ulaşımınızı gerçekleştirebileceğiniz gibi kendi özel aracınızla 2,5 saatlik kısa bir yolculuktan sonra köye ulaşmanız mümkün.Tabi otobüsle yaklaşık 4 saati buluyor bu yolculuk.Ancak Yayla köyüne vardığınızda beklemeye değdiğini göreceksiniz.

Köyün diğer özelliği ise gitmeden önce rezervasyon yaptırmak zorunda olmayışınız. Çünkü en yoğun dönemde bile çok sayıda yazlık olduğundan kendi zevkinize uygun yazlığı bulmanız mümkün. Yazlığı bölgenin tek emlakçisinden kiralayabileceğiniz gibi bölgede biraz gezindikten sonra sık sık camlarına asılı “kiralık“ yazılarına da rastlamanız mümkün. Emlakçıdan kiralamanızı tavsiye ederim. Çünkü elinde çok sayıda yazlık olduğu için ihtiyacınıza uygun olanı bulma şansınız çok daha yüksek. Fethiye Ölüdeniz ‘de eski otel işletmecisi aynı zamanda İstanbul Şaşkın bakkal’da eczacı olan emlakçı arkadaşımız enteresan kişiliği ve kibarlığı ile bölge insanın karakteri hakkında da fikir sahibi olmanızı sağlıyor.
İstanbul’da yaşayanlar için hafta sonu şehrin gürültüsünden, yorgunluğundan kaçıp sığınabileceğiniz bir liman niteliğinde diyebileceğimiz Yayla köyünün özellikleri bu kadarla bitmiyor tabi. Kiralayacağınız yazlık deniz manzaralıdan öte direk denize sıfır bile olabilir. Şöyle ki yazlıktan çıkıp adımınızı kumsala atıyorsunuz dersek pekte abartmış olmayız. Sabahları kendinizi temiz, birazda soğuk masmavi denizinin kollarına bırakın derim. Güne muhteşem hissederek başlıyorsunuz.
İstanbul’a yakın hafta sonları kolaylıkla gidebileceğiniz Erikli Yayla Köyü sakinleri ise bölgenin özelliklerini taşıyor. Günübirlik gittiğiniz tatilde bölge insanının güler yüzlü hoş sohbet karşılamaları ile yıllardır bölgenin yazlıkçı sakinlerindenmişsiniz hissine kapılabilirsiniz. Tabi bu şirin köyde her daim aradığınızı bulamayabilirsiniz. Dolayısıyla yiyecek içecek alışverişlerinizi erken saatlerde yapmanız çok daha sağlıklı olur.İlerleyen saatler de aradığınızı bulmak biraz daha sıkıntılı.Diğer taraftan valizinize akşam için özel giysiler,sabah için ayrı giysilerle doldurmanıza çok da gerek yok.Bunun yerine biraz titiz biriyseniz çarşaf,havlu..vb materyalleri almanız çok daha gerekli olacaktır.
Çok iyi eğlendiğiniz arkadaş grubunuzla ya da partnerinizle gidebileceğiniz Yayla köyün den ceplerinizde çok özel anılar ve dinlenmiş bir vücutla dönebilirsiniz.

Tuncel Emlak Yayla  numarası :0 284 797 90 07 – 0 537 749 79 79 Buradan kiralayacağınız yazlık fiyatları ise ; 60 ila 80 TL arasında değişiyor.6-7 kişiye kadar rahatlıkla kalabileceğiniz yazlık evlerde çok ucuza tatil yapabilirsiniz.

16 Eylül 2010 Perşembe

Linkler

Link Market - Free Link Exchange, Link Building and Link Trade Directory
Have you ever tried to exchange links, link building, or trade links? Was it hard? Use link market instead; - it is easy to use, free and very smart. It will save you hours of work.
Kapakka
Restaurang och hotell utrustning till rabatterade priser. Mer än 28,000 produits i lager för omedelbar leverans. 2 years garanty.
Compote.tv – The Best Choice For Quick Easy Money .
Site Ekle
Siteler
fenerkent.COM
Otel Şikayet
Turizm

site ekle tatil emlak matbaa otobüs bileti kiremit sitesi
kiralık vinç kiralama halı yıkama
Toplist Sitesi
Ev taşıma
Toplist Sitesi
Creativetuts
AddUrlYahoo

Hotel in Budapest: HOTEL VICTORIA **** Budapest – Hungary

Hotel Victoria is the cheapest 4 star Hotel located in the heart of historical downtown of Budapest, directly on the riverside of the Danube.

14 Eylül 2010 Salı

Dünya Genelinde Ünlülerin Tatil Tercihleri


Yedikleri, içtikleri, yaptıkları herkes tarafından merak edilen ünlülerin tatilleri de yine herkes tarafından merak ediliyor. Sevdiğimiz dünya starları  tatillerini nerede mi geçiriyor?
Pek çok ünlünün nerelerde tatil yaptığını merak ediyor tatil seçenekleriniz için değerlendirmek mi istiyorsunuz?Öyleyse aşağıda yazdıklarımız sizlere fikir verirken yeni yerleri keşfetmenize de imkan sağlayacak nitelikte.
İspanya- Mallorca Adası: İspanya’nın en büyük adası olan Mallorca, Catherine Zeta-Jones ve  Michael Douglas’ın tercihlerinin başında. Denizden sonra, güneşlenme keyfiniz bitince çam ağaçları altında sakin bir yürüyüşle gününüzü renklendirebilirsiniz. Plajları olağanüstü… Dalış ve su sporları için ideal Maldivler de ünlülerin sevdiği tatil mekânlarından. Burayı Beyonce, Jay-Z , Kate Moss, Eva Longoria, Jude Law and Penelope Cruz gibi bir çok ünlünün tercihleri arasında.
Turtle Adası: Julia Roberts`ın hayallerini süsleyen ada… Güney Pasifik’te ünlülerin görülebileceği yerlerden biri. Britney Spears ve  Jessica Simpson da buraları tercih ediyor.


Bondi Plajı- Sidney: Dünyanın en büyük adası, en küçük kıtasında. Paris Hilton, Nicole Richie ve  Hugh Jackman “in tatil için tercih ettiği yerleşimlerdendir.
St Tropez, Fransa: Diddy’nin partileri dillere destan.Yıllarca rap müziğin amcası olarak bilinen bu ünlümüz çılgın partileri için burayı tercih ediyor. Yine diğer tercih eden ünler ise Lara Flynn Boyle ve  Jack Nicholson’ı da görmeniz mümkün.
Fransız usulü tatilin adresi demek çok da yanlış olmaz St. Tropez için.
George Clooney ve Naomi Campbell gibi ünlülerin de gözde tatil beldesi  olan St.Tropez; Fransa’nın turist cenneti ve en sosyetiğidir. Eğer ‘krallara layık bir tatil’ yaşamak isterseniz, St.Tropez’yi es geçmemelisiniz.

Küçük bir balıkçı kasabasıyken Fransa’nın ünlü ressamları ve yazarları tarafından keşfedilen St. Tropez, 50′li yıllardan günümüze kadar dünya jet-set’inin favori adresleri arasındaki yerini koruyor. Şirin meydanları, dar sokakları, kumsalları, renkli evleri ve dünyanın en güzel yatlarını ağırlayan marinasıyla dillere destan olan St. Tropez’yle ilgili temel bilgiler; ‘&Life’ dergisinin haziran sayısında toplandı.
Instyle dergisinin araştırmasına göre ise ünlülerin gizli cennetlerini şöyle sıraladı.Küçük ve lüks butik otelleri tercih eden ünlülerin bu özel sığınakları muhteşem manzara ve konfora sahip. Tatilleri esnasında farklı isimler kullanarak otele kayıt yaptıran ve tatil süresince kimseyle görüşmemeye özen gösteren ünlülerin genelde tropik adaları tercih ettikleri belirlendi.
Tropik iklimi tercih eden ünlülerden Demi Moore, Meg Ryan, Drew Barrymore, Harrison Ford ve Mel Gibson gizli sığınak olarak Karayipler'i tercih ediyor.
Jamaika'da tatil yapmayı tercih eden ünlüler arasında Goldie Hawn, Steven Spielberg, Demi Moore, Dennis Hopper ve iki ünlü top model Kate Moss ve Naomi Campbell yer alıyor.
Hint Okyanusu'ndaki Mauritius küçük ama gözde bir tatil beldesidir. Dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen bitki örtüsü ve hayvanlara sahip olan 2 bin 40 kilometrekarelik bu minik ada sosyetenin gözde uğrak yerlerinden. Ünlü aktris Catherine Deneuve, Monako Prensesi Caroline, Boy George ve Sharon Stone şirin adanın müdavimlerinden.

MAVİ GÖL”DE BALAYI
    
Ünlü yıldızlar, kafa dinlemek için seçtikleri gizli sığınaklarını balayı için de tercih ediyor.
Rüya gibi bir balayı geçirmek için bu cennet köşelerini seçen ünlüler arasında Britney Spears da var. Balayını yeni tamamlayan güzel yıldız, eşi Kevin Federline ile sinemaseverlerin yıllar önce hayranlıkla izlediği bir beldeye gitti. Brooke Shields'in rol aldığı ”Mavi Göl-Blue Lagoon” filmine ev sahipliği yapan Fiji Adaları'nı seçen Spears, buradaki lüks otelde balayını geçirdi.
Tam 14 özel plaj ve şelalenin yer aldığı tesis, ata binme, scuba, yüzme, su kayağı, yelken, balık tutma, dağ bisikleti ve dağ yürüyüşüne olanak sağlıyor. Bu kadar lüksün bir arada olduğu otelin geceliği ise 1728 dolar.
Golf sporunun ünlü ismi Tiger Woods ve eşi Elin Nordegren ise balayı için Karayipler'i tercih eden ünlülerden. Balayı süresince yatla gezen çift, romantik mekânlarda vakit geçirdi.
Beatles topluluğunun ünlü üyesi Paul McCartney ile eşi Heather Mills de balayı tercihi ise  Hint Okyanusu'ndaki Şeysel Adaları.
“Sex and the City”nin yıldızı Sarah Jessica Parker ile eşi Matthew Broderick İrlanda'da, Kevin Costner ve Christine Baumgartner İskoçya'da, Jennifer Lopez ile Marc Anthony ise Santa Barbra'da balayı yapan ünlüler oldu.

MEKSİKA…

    Meksika'nın egzotik mekanlarını tercih eden ünlüler arasında tanınmış İrlandalı topluluk U2'nun üyeleri başı çekiyor. Meksika'yı 
seven diğer ünlüler, Cindy Crawford, Raquel Welch,  Brooke Shields, Val Kilmer ve Fran Drescher.
Maldivler, model Tyra Banks ve model Heidi Klum'un, Bali Cindy Crawford ve aktris Gillian Anderson'ın gözdesi.
Tatil için Avrupa'dan vazgeçemeyen ünlülere  ise İtalya'nın romantik kenti Floransa ev sahipliği yapıyor. Drew Barrymore, Harrison Ford ve Mel Gibson bu kenten vazgeçemeyenlerden.
Tatil için egzotik yerleri sevenlerin yanında buz gibi Stockholm'ü tercih edenler de var. Isabella Rossellini ve Toni Braxton'ın gizli sığınağı bu kent olurken, hemen hemen tüm egzotik tatil beldelerini ziyaret eden top model Naomi Campbell'ın gözdeleri arasında Fas da bulunuyor. Tom Cruise ile eski first lady, yeni senatör Hillary Clinton da Fas'ı seçenlerden.
Emekli 007 James Bond Pierce Brosnan, “Mumya” serisinin tanınmış yıldızı Brendan Fraser ve “Matrix” filmlerinin ünlü aktörü Keanu Reeves Bora Bora'yı, moda dünyasının kraliçesi Donatella Versace, Bruce Willis ve Jerry Seinfeld ise Miami'yi tatil mekanlarından.

7 Eylül 2010 Salı

Ege Kıyılarında Görülmesi Gereken Yerler


İnsanlığın da en eski yerleşim alanlarından ve dünya denizcilik tarihinin başlangıç noktasında bulunan Ege tarihte çok sayıda uygarlığın ev sahipliğini yapmıştır. Milas ya da Priene’deki bir binanın malzemesine baktığınızda onun alt katmanlarında binlerce yılın izini bulabilirsiniz. Şayet gezerken, gezdiğiniz yerlerin tarihini, daha önce oralarda kimlerin yaşadığını neler olup bittiği ilginizi çekiyorsa, antik kentler sizin için birkaç taş parçası olmaktan çok şey ifade ediyorsa listemize mutlaka bir göz atın. Ağırlıklı olarak antik kentler, ören yerleri ile hâlâ yerleşim bölgesi olan kentleri listemizde görebilirsiniz.

EFES:

İzmir’in 70 kilometre güneyinde, Küçük Menderes deltasında 
konumlanmış olan  Efes Antik Kenti’nin tarihi, arkeolojik buluntulara göre İÖ 5000 yıllarına kadar dayanıyor. En önemli eserleri Artemis Tapınağı ,Amfitiyatro, Celcius Kütüphanesi, Odeon Meydanı, ve Yamaç Evleri. Rivayete göre Meryem Ana’nın da Efes’e geldiği söyleniyor. Diğer bir söylentide “Pagan, Hıristiyan ve Doğu Roma döneminin en abideli kenti.” yönündedir. Mehmet Yaşin ise “24 bin kişilik muhteşem tiyatrosunda hayallere dalabilmek için gidilmesi gereken bir antik şaheser” diyor İzmir Efes için. Selçuk Efes Müzesi’ndeki belli başlı eserler arasında Efes Artemis heykeli, yunuslu Eros, tavşanlı Eros, Eros başı, mermer Artemis heykeli, Mısırlı rahip heykeli, İsia heykeli, çeşitli mitolojik tanrı heykelleri ve Sokrates başı bulunuyor. Haftanın her günü 08.30-18.30 arası ziyarete açık. Şayet seyehat etmekten,tarihi yaşayıp görmekten keyif alıyorsanız İzmir Efes tatilde ziyaret edilecekler listenizin en üst sırasından konumlanmalı.


Kalınacak Oteller :
Sürmeli Efes Otel İZMİR


BAFA GÖLÜ :

E
ge bölgesinin en büyük gölü olarak bilinen Bafa Gölü’nün etrafında yapılabilecek çok sayıda aktivite mevcut. Kamp kurabilir doğa yürüyüşleri yapabilir, kuşları izleyebilirsiniz.Gölde üzerinde manastır kalıntıları bulunan küçük küçük adalar bulunuyor. Kalıntıların çoğu Kapıkırı Köyü’yle içiçe. En görkemlisi ise Helenistik dönemden kalan surlarıdır. Köyün içinde, artık kullanılmayan Kapıkırı İlkokulu’nun biraz üzerinde, kente hakim kayalık bir tepede Athena Tapınağını görebilrisiniz. Herakleia’nın Agora’sı ilkokulunun bahçesinde. Söke’ye 25 kilometre mesafedeki Bafa Gölü, 60 kilometrekare alana yayılıyor. Denizle bağlantısı nedeniyle Bafa Gölü’nün suyu bir kısmı tuzlu bir kısmı tatlıdır. Alışıla gelmiş tatil yörelerimizden başka bir zevk yaşamak istiyorsanız Bafa Gölü’nü ziyaret etmenizi öneririz.

Kalınacak Oteller :
Selene's Pansiyon ,Club Natura ,Oliva  Agora Pansiyon AYDIN

AFRODİSYAS :

Afrodias Antik kenti, Aydın’ın Karacasu İlçesi, Geyre Beldesi’nde denizden 600 metre yüksekteki bir platoda yer alıyor. Gladyatör dövüşlerinin yapıldığı Stadyum, Agora, Hadriyan Hamamları, on bin kişilik tiyatro kentin en önemli binaları.Böyle bir atmosferde kendinizi tarihin gizemli yollarında dalıp giderken bulabilrisiniz Tavit Köletavitoğlu “Dünyada en iyi korunmuş bir stadyumu ve yöre mermerlerini kullanan bir heykel okulu var” diyor. Yıldırım Güngör ise “Bergama ve Efes ile birlikte Batı Anadolu’nun en görkemli şehri bence” diyor. Müzede Roma, Bizans ve İslami Devir eserlerini görmek mümkün. Her gün 08.30-19.00 arası açık. Karacasu’dan Afrodisias’a her gün dolmuş kalkıyor. 
Aphrodisias'ta ilk kazılar 1904-1905 yıllarında Paul Gaudin tarafından yapılmıştır. Halen sürmekte olan ve New York Üniversitesi tarafından koordine edilen Afrodisias kazılarının başlangıcı 1961 yılına ve vefatına kadar tüm kariyerini buraya adayan Kenan Erim tarafından gerçekleştirilmiştir. Bugün, çalışmaların devamı yine New York Üniversitesi kordinesinde; Oxford Üniversitesi Lincoln Kürsüsü'nde Klasik Arkeoloji ve Sanat Profesörü olan Prof. R.R.R. Smith ile New York Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü'nde Prof. Christopher Ratte'nin ortak yönetimi altında devam etmektedir. Sur duvarlarından itibaren 1 km.lik alan 1. Derece Sit Alanı ilan edilmiştir. Kalıntıların zenginliği nedeniyle kazıların başlangıcında inşa edilen müzenin yetersiz kalması nedeniyle yeni bir Afrodisias Müzesi 'nin kurulması gündemdedir
AYDIN

BERGAMA ANTİK KENTİ:

Bergama adını kahraman Pergamon ’dan aldığına inanılıyor. Bergama, kapısında tüyler ürperten yapısıyla “Tanrılar Adına, Ölüm Buraya Giremez!” yazan dünyanın ilk büyük sağlık merkezi Asklepion’un kurulduğu yer. Dünyanın en dik amfitiyatrolarından birini barındırıyor. En çok ilgi gören yerlerinden olan 1870’lerde Ege’den Almanya’ya taşınan ünlü Zeus Sunağı bugün Berlin’deki Bergama Müzesi’nde bulunmaktadır. Bergama merkezine 1 kilometre mesafedeki Kızıl Avlu, Helenistik çağda ünlü bir krallık ve sanat merkezi olan Bergama Akropolü, Bergama Kalesi, Trian Tapınağı diğer ilgi gören yerlerindendir. Görülmeye değer başka bir yapısı da 200 bin rulo kitaptan oluşan evrensel kütüphanesidir.