Pages

22 Ekim 2010 Cuma

Ekim-Aralık Aylarında Tavsiye Edilen Ucuz ve Konforlu Oteller

Sürekli yenilerini ekleyeceğim bu bölüm de özellikle sunduğu konfor ve lükse göre fiyat olarak oldukça ucuz kalan otelleri özellikle tespit edip paylaşmaya çalışacağım.Bir çoğunuzun bileceği gibi otel fiyatları dönemsel olarak değişiklik gösteren  bir yapıya sahip.Her otelin kendi içinde farklı fiyat politikalarından kaynaklı dönemsel değişikliklere sık sık rastlayabilirsiniz.Bu nedenle otellerin fiyatlarını aşağı çektiği dönemleri değerlendirmek haberdar olmak önemlidir.Şimdi şu dönede en çok tercih edilen bölgelerden oteller tavsiye etmeye çalışacağım.

Le Chateau De Prestige Resort :

Antalya Kemer bölgesinde doğa ile denizin bütünleştiği eşsiz Göynük kanyonlarının yer aldığı beldede bulunmaktadır. 40.000 metrekarelik bir alan üzerine her blok cephesi açık şekilde inşa edilen yapının görüntüsü şato şeklinde 
Ayrıca yeşillikler ve şelaleler içinde huzurlu atmosferi ile göl evleri bulunmakta. Özel plajı mavi bayrak ile ödüllendirilmiştir.
Bu oteli kalabalık genç arkadaş gruplarının tercih etmesi çok daha isabetli olacaktır.Çünkü 5 yıldızlı otel hizmeti olmamasına karşın otelin konumu mimarisi aktivite alanlarının çeşitliliği fiyatlarla kıyaslanınca oldukça iyi.

Şu dönemki fiyatının ortalama 47 ile 60 tl arasında.Sanıyorum ki tatil arayanlar özelliklede ekonomik tatil arayanların oldukça ilgisini çekecektir.
Çok çeşitli spor aktiviteleri yapabileceğiniz tesiste : tenis, masa tenisi, bilardo, bowling, voleybol, basketbol, fitness salonu, aerobik, step, dart, muz, jet ski, su kayağı, sörf kursu, rüzgar sörfü(sertifikalı) yapabilirsiniz. Ayrıca büyük açık havuz (çocuk bölümlü), kaydıraklı açık yüzme havuzu, yarı olimpik açık havuz, kapalı havuz (çocuk bölümlü), thalasso havuzu bulunmaktadı
Yakın merkezler ise ;Kemer - 9 km  Antalya - 30 km  Antalya Havalimanı - 40 km sahile olan uzaklığı 200 m

                                                                                   Queen Elizabeth Elite Suite Hotel Spa
Orijinal transatlantik mimari dizaynına benzetilmeye çalışılan ve çoğunluğu Suite odalardan oluşan Queen Elizabeth, Göynük te.
Göynük , hemen arkasında dağ ve orman, önünde masmavi denizi ve koyları ile Akdeniz ´ in en müstesna köşelerinden birisi…

En teresan mimarisi konforun buluştuğu tesiste şu dönemde karşılaşacağınız fiyatlar karşısında hayrete düşebilirsiniz.Kişi başı herşey dahil gecelik fiyatlarının 64-70 TL arasında fiyatları değişiyor.Belkide evinizde günlük harcamanızdan çok daha uygun olacaktır.Ancak bu tesis için de balayı,çift,aile konaklamalarından ziyade kalabalık arkadaş grupları için öneririm.Eğlenceli zaman geçirmek mümkün

en Elizabeth Elite Suite Hotel Spa

Queen Elizabeth Elite Suite Hotel Spa

11 Ekim 2010 Pazartesi

Tekirdağ'ından Sevgilerle


Kızanlaa bakın şındı size ne anlatçam (eğlenceli hale getirmek için lütfen karakterleri yazıldığı gibi okuyun imla hatası yoktur bu bizim orijinal ağzımız)
Bu bizim epimizi çingene sananla var ya biluyum aga onlaan epsi  bizi çekemediğinden böyle yapar. Bi keret biz öyle diyenleen epsinden daa asil türküzdür.
Şındı benim güzel memleketçaazım Tekirdağında sürüsüylen farklı insancık yaşar. Biz mesela Gacalızdır yani göçmen türkmen buyları, akıncı beyleenin turunları. Geldiğimiz yer de ya kunya karamandır. Bi de emen araya ekleyim. Ben 5. Ömer babam da 4. Şaban. Adettir bizim sülalede didenin adını koymak erkek evlada. Erkes bekliyo benden şındı 5. Şabanı. Tek ben kalmışım bunu yapabilcek başka erkek kardeş yoktur. Devam edelim; bu gacallaada çingenelik yoktur atta romanlık bile yoktur bea. Aga bunlar sevmez çingeneleri çingeneler de bunlara bayılmazlaa zatten.  Erneyse bi de maacırlar vardır. Bunlaa da balkanlardan geri gelmiş olanlaadır. Zamanında Bulgaristan rusya ve yunanistandan anavatanlaana dönmüşler. Ee şındı bunla da kırma da vardıı safkan da. Bilemeyiz ki biz.
Neyse bizim aazlaamız da farklıdır bu çingeneleeeden. Ama orijinal Trakyalı üjbejci olur. Çingene de direk dukuz sikizci!
Şimdi de güzel şehrimiz Tekirdağ’ın tarihte ve günümüzdeki durumuna bir genel bakış yapalım. Bu sefer ciddiyiz. Şşşş :)

Tekirdağ, Türkiye’nin Avrupa kısmında doğu Trakya’da bir merkezdir. Bağlı olan ilçesi endüstriyel merkez olan Çorlu’nun aksine Tekirdağ daha sakin ve daha hoş bir şehirdir. Şehrin nüfusu 2009 sayımına göre 140.535’dir. Şehirde Bulgaristan ve Macaristan fahri konsoloslukları bulunmaktadır.
Tekirdağ’ın tarihi isimleri arasında Rodosto, Bisanthi (Bizans zamanı) ve Rodosçuk, Tekfur Dağ (Osmanlı zamanı) bulunmaktadır. Tekfur Dağ ismi Bizans’taki feodal beyleri temsil etmek için konulduğu söylenir. Daha sonra şimdiki ismi olan Tekirdağ olarak evrime uğramış ve T.C. zamanında da bu isim yasallaşmıştır.
Bulunduğu Yer
Tekirdağ, Marmara denizinin kuzeyinde İstanbul’un 135 km batısında yer almaktadır. Şehre ismini veren Tekir Dağı’nın eteğinde yer alan Tekirdağ koyu gerçekten resmedilmeye değer güzelliktedir. Kuzeye doğru uzanan Tekir Dağı’nın yüksekliği yaklaşık olarak 2000 metredir. Tekirdağ ve Şarköy arasında bir de Ganos Dağı bulunmaktadır.

Tarihi
Tekirdağ şehrinin tarihi milattan önce 4000 yılına kadar uzanmaktadır. Eski yunan şehri Rodosto’nun Samianlar tarafından kurulduğu söylenmektedir. Xenophon’un Anabasis adlı eserinde Trakyalı prens Seuthes’in krallığının bir parçası olarak adı geçmektedir. Justinian I tarafından 6. Yüzyılda restorasyonu Procopius tarafından tarihe geçirilmiştir. 813 ve 1206 yıllarında Rodosto Savaşı’nın ardından Bulgarlar tarafından 2 kez yenik düşmesine rağmen yine de Bizans tarihinde önemli bir yer almıştır. Ayrıca 1204-1235 yılları arasında Venedikler tarafından hükmedilmiştir.
Osmanlı zamanında ise Rumeli, Kaptanpaşa (merkezi Gelibolu) eyaletinin bir parçası olarak Siliste ve Edirne ile beraber yer almıştır.
1905 yılında şehrin nüfusu 35.000 civarında idi ve bunların yarısını Yunanlılar oluşturuyordu. Daha sonra 1923 yılında vatandaş değiştirme anlaşması ile Batı Trakya Türkleri ile yer değiştirildiler.
Tekirdağ uzun bir süre Edirne ilinin deposu gibi olsa da daha sonra Meriç ırmağı üzerinde demiryolunun son durağının Alexandroupolis olması ile ticaret konusunda oldukça büyük yara almıştır.

Bugün Tekirdağ
Tekirdağ birçok tatil yöresinin adresidir ve yapılan 4 şeritli otoban sayesinde de İstanbul’a sadece 2 saatlik bir mesafededir. Şarköy, Mürefte ve Kumbağ Türk turistler arasında oldukça popülerdir. Fakat çoğu yazlık ve tesisler deniz kıyısına özensiz ve düzensiz bir şekilde yapıldığı için kıyılar şu anda olması gerekenden çok daha fazla bina ile doludur. Giderek Marmara denizindeki kirliliğin artması da buradaki turizmi baltalamıştır. Fakat yine de denize girmeye elverişli plajları mevcuttur. Şarköy plajı geçtiğimiz yıllarda mavi bayrak alabilmeyi başarmıştır.

Tekirdağ limanı sayesinde oldukça önemli bir ticaret yolu haline gelmiştir. Yeni yapılan liman ve buna eklenen demiryolu da burayı Trakya’nın en önemli rotalarından biri yapmıştır. Martas ve Botaş firmalarının ana terminalleri burda bulunmaktadır ve bu 2 şirket Trakya’da ticarette önemli bir paya sahiptir.
Şehrin neredeyse Osmanlı’dan kalma bütün ahşap binaları yerini betonarme apartmanlara bırakmıştır. Mimar Sinan tarafından 16. Yüzyılda yapılmış olan Rüstem Paşa Camii ve daracık sokakları haricinde Osmanlı’dan pek fazla eser kalmamıştır. Şehirin antik çekiciliği olduğunu söylemek yanlış olur.
Şehir ziyaret etme sebebi genel olarak lezzetlerinden dolayıdır. En meşhurları Tekirdağ Köftesi (ki Türkiye’de en iyi 10 lezzet arasına girebilmiştir) Tekirdağ Rakısı ve Peynir Helvasıdır. Adında ve içinde peynir olmasına bakmayın bu tatlıda peynirin kokusu veya tadını almanız imkansızdır.
Kıyıdan uzak bölgeler Türkiye’nin en verimli tarım arazilerinden olan Ergene havzasını barındırır. Genel olarak üretim ayçiçeği (yerel halk ağzıyla “gündöndü”), buğday, kiraz, karpuz ve tabii ki Tekirdağ rakısına o mükemmel tadı veren yüksek kalite üzümleri üzerine yoğunlaşmıştır. Ayrıca yerel tatlı kırmızı şarap da tatmaya değer lezzetlerdendir.
Tekirdağ merkezden çıkan Muratlı, Lüleburgaz yolları 4 şeritli otobanlardır.
Tekirdağ rakı fabrikasının yanında bir hapishane bulunmaktadır ayrıca Muratlı yolu üzerinde yeni bir tane daha inşa edilmiş ve aktif edilmiştir.
Şehir 2006 yılında Trakya üniversitesinden ayrılarak kurulan Namık Kemal Üniversitesinin merkezini barındırmaktadır. Üniversitenin 3 adet fakültesi vardır. Üniversite şehrin İstanbul yolu üzerinde doğu çıkışında bulunmaktadır.

Politika
Son seçimde görev başına gelen CHP’li belediye başkanı Adem Dalgıç oldukça iyi iş başarmaktadır. Şehir genel olarak sol görüşlü vatandaşlardan oluşmaktadır.
Şehir için tarihte önemli olan kişiler vatan şairi Namık Kemal, Macar prensi Francis II Rakoczi (burada bir müddet sığınmıştır ve evi müze olarak kullanılmaktadır.) ve Tekirdağlı Hüseyin pehlivandır.

Önemli Yerler
Rakoczi Müzesi: 17. Yüzyıl Türk evi olan bu yerde Macar Halk kahramanı Francis II Rakoczi sürgün edilmesinden sonra 1720 den 1735 de vefat edene kadar yaşamıştır. Müze Macaristan hükümetine aittir ve oldukça fazla ziyaret almaktadır. Ayrıca 2 ülke arasında iyi niyetler de oluşturmuştur.
Panagia Kilisesi: Liderleriyle beraber mülteci olarak gelen diğer Macarlar’ın mezarları ve bazı Latin yazıtların bulunduğu yerdir.
Namık Kemal Evi: 19. Yüzyıl kahraman vatan şairi Namık Kemal’in doğduğu evin temsilidir. Hayatı, şiirleri ve yaptığı işler anısına müze olarak kullanılmaktadır.
Ayrıca en önemlilerinden biri de Atatürk anıtıdır. Bu anıtın en büyük özelliği yaşarken Atatürk’ün ölçülerine göre birebir yapılmış tek heykeldir. Şehir merkezinde bulunmaktadır.
Ayrıca şehrin en önemli aktivitesi de 46 yıldır her yıl haziran ayında düzenlenen Kiraz Festivali'dir. Festival benim babaannemin de köyü olan Naip köyünde başlar ve Türkiye'nin en ünlü sanatçıları sahne alır. Konserler standlar hepsi Tekirdağ sahilini renklendirir.